24 Temmuz 2011

Teröre lanet yağdı

Çözümde görev almayanlar problemin bir parçası olurlar.
GOETHE

Balıkesir, geçen hafta sokaklarından teröre lanet yağdırdı. Önceki hafta Diyarbakır Silvan’da 13 askerimizin pusuya düşürülmesi ve şehit edilmesi, tüm yurtta olduğu gibi Balıkesir’de de protesto edildi. İki kere meydanlardan teröre lanet yağdıran Balıkesirlilerin tepkileri, yerel gazetelerin birinci sayfalarında en çok yer alan haberler arasındaydı.

18- 22 Temmuz tarihlerinde Balıkesir kent merkezinde yayınlanan 10 yerel gazetenin birinci sayfalarından gündem başlıklarımızla bu hafta da gazetemiz Politika’daki yerimizi aldık. Sıcakların iyiden iyiye kendisini hissettirdiği geçen hafta gündem de öne çıkan haberler de en az hava kadar sıcak ve bunaltıcıydı.

Geçen hafta şüphesiz Balıkesir’in ve Türkiye’nin en önemli gündem maddesi önceki hafta Diyarbakır Silvan’da meydana gelen hain saldırı ve arkasından yurdun dört bir köşesinden yükselen “teröre lanet” sesleriydi.

Meydanlardan ve sokaklardan teröre lanet yağdıran Balıkesirlilerin haberleri yerel gündemin en önemli gündem maddesi olarak öne çıkarken, önceki haftadan, geride bıraktığımız haftaya devreden Belediye’nin Fırıntaş olayı da gündemi hatırı sayılır ölçüde meşgul etmeye devam etti.

Ayrıca çalışkan Valimizin saha turları de geçen haftanın öne çıkan bir diğer ilginç gündem maddesiydi.

Balıkesir meydanlarından teröre lanet

Önceki hafta Diyarbakır Sİlvan´da 13 askerin teröristlerce şehit edilmesinin ardından tüm Türkiye’de olduğu gibi Balıkesir’de de tepki sokağa taştı. İlk olarak 17 Temmuz Pazar günü şehit aileleri ve gaziler teröre lanet yürüyüşü gerçekleştirdi.

Kuva-yı Milliye Meydanında yapılacağı duyurulan yürüyüş katılımın az olması nedeniyle yapılan şehir turunun ardından Atatürk anıtında son buldu. Terör ve Görev Mağdurları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği´nin ortaklaşa düzenledikleri teröre lanet yürüyüşü, geçen hafta Çarşamba günü yapılacak olan yürüyüşün provası niteliğinde yapıldı.

Aceleyle tertiplenen bu ilk yürüyüşün ardından Çarşamba günü yapılan yürüyüşte ise Sosyal Medya’nın sihirli dokunuşu devreye girdi. Ayrıca yerel gazetelerin de yapılacak yürüyüşü kamuoyuna duyurmalarındaki katkısıyla da meydanlardan teröre lanet yağdı.

Çarşamba günü yapılan bu gösterinin en önemli kahramanı ise yapılacak teröre lanet yürüyüşünü sosyal medyada duyuran ve katılım çağrısı yapan Batuğhan Koç isimli lise öğrencisi oldu. Diyarbakır´da teröre kurban verdiğimiz 13 şehit için sosyal medyadan miting ve yürüyüş çağrısı yapan Batuğhan, binlerce Balıkesirli´yi Kuva-yı Milliye Meydanı´nda bir araya getirdi.

Düzenlenen iki teröre lanet yürüyüşü ve gösterileri haftanın ortasına kadar yerel gazetelerin birinci sayfalarında yer aldı. Tüm haftayı değerlendirirsek, Balıkesir sokaklarına taşan teröre lanet tepkileri, öncesinde yapılan hazırlıklar ve sonrasındaki haberlerle birlikte, yerel gazetelerin birinci sayfalarında 11 manşet, 6 sürmanşet ve 8 birinci sayfa haberi şeklinde yer alarak haftanın en çok konuşulan gündem maddesi oldu.

Sosyal medya sosyal dinamikleri harekete geçiriyor

13 Şehidin verilmesinin ardından yükselen tepkiler aslında sosyal dayanışma ve sosyal refleksler anlamında Sosyal Medya’nın yükselen önemini bir kez daha ortaya çıkardı. İlk olarak düzenlenen ancak biraz da aceleye getirilerek düzenlenen yürüyüş, diğer kentlerde yapılanlara göre biraz sönük kalmış, daha sonra işin içine sosyal medyanın da girmesiyle teröre lanet yürüyüşü miting kıvamına gelmişti.

Artık iletişim çağında mesajlar, klasik iletişim araçlarının yanında, internet temelli araçlarda da yer almak zorunda kalıyor. Bunlardan en önemlisi de bugün Kuzey Afrika’da devrimin ateşleyicisi olan Sosyal Medya diye adlandırdığımız ve ülkemizde en yaygın kullanılan facebook ve twitter sosyal ağlarıdır. Bugün artık hepimizin en az bir facebook sayfamız var ve oradan onlarca insanla iletişim halindeyiz. İşte bu iletişim ortamı bize görece birlikte hareket etme daha da önemlisi birbirimizden haberdar olabilme imkânı sağlıyor.

Bu imkânlar aynı zamanda bireyleri tek başlarına güçlü yaparken, aynı zamanda da toplumsal dinamiklerin daha kolay harekete geçmesine neden oluyor. Buna en yakın örnek ise Batuğhan Koç isimli lise öğrencisi. Teröre lanet yürüyüşünü sosyal medya da yaygınlaştıran Batuğhan, yürüyüşün ilkine göre on kat daha kalabalık olmasını sağladı.

Eğer hala sosyal medyada değilseniz sanırım bir beş yıl içinde toplumun sosyal hafızasından da silikleşip yok olabilirsiniz. Gazetemiz Politika’nın ve Birincisayfa’nın da birer fecebook hesabı olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Fırıntaş gündemde kalmaya devam ediyor

11-15 Temmuz haftasının önemli konusu Fırıntaş, geçen hafta da yerel gazetelerin birinci sayfalarında konuşulmaya devam edildi.

Kısaca Fırıntaş olayını özetlemek gerekirse, Fırıncılar Odası’nın 2008 yılında alınan ekmek zammı kararını uygulamaya başlamasıyla ekmek fiyatlarını dengelemek için kurulan Fırıntaş’ın zamma karşı çıkmaması tartışmalara neden oldu. Bu sırada kamuoyu Fırıntaş’ın başındaki isim Ahmet Helvacıgül’ün görevini bırakmasından ve Belediye Başkanı İsmail Ok’un Fırıntaş’ın yeni başkanı olmasından haberdar oldu. Bu görev değişikliği sorgulanırken ortaya Helvacıgül’ün Fırıntaş’a kendi kamyonunu sattığı ortaya çıktı. Tartışmaları alevlendiren de bu oldu. Bir kurumun başındaki ismin, kendine ait bir malı yine aynı kuruma satması etik miydi?

Ramazan paketleri de Helvacıgül’den

Geçtiğimiz hafta ise Fırıntaş´a sattığı kamyonla Balıkesir´in gündemine oturan MHP´li Belediye Meclis Üyesi Ahmet Helvacıgül´le ilgili yeni iddialar ortaya çıktı. Ayna gazetesi birinci sayfasından verdiği haberde, Helvacıgül´ün kamyondan başka, 2009´dan bu tarafa yönettiği Fırıntaş´a ramazan paketleri sattığını da ileri sürdü.

Ayna gazetesi, Ahmet Helvacıgül´ün, çay, şeker ve temizlik maddelerinden oluşan satışları, kardeşi Hakan Helvacıgül üzerinden yaptığını ileri sürdü. Ayna, toplam tutarı 8 bin 285 lira olan malzemelere ait faturaların tarih ve numaralarını okuyucularıyla paylaştı. Ayrıca Ayna, Helvacıgül’le birlikte, Belediye Başkan Yardımcısı Tuna AKtürk’e ve MHP’li Meclis Üyesi Niyazi Tunç’a da kullandıkları arabaların marka ve modelleri üzerinden ima yollu göndermelerde bulundu. Haberci gazeteside benzer bir haber yorumla Belediye Başkan Yardımcıları’nın da şeffaf olması gerektiğini öğütleyen bir manşet habere imza attı.

Açıklamaların satır aralarından çıkan un satışı

Belediye Başkanı İsmail Ok geçtiğimiz hafta yukarıda yakın çevresiyle ilgili yeni iddialar yayınlanmadan önce, Fırıntaş olayının perde arkasını anlatan bir açıklama yayınlamıştı. Açıklamanın ilginç bir tarafı vardı. Belediye Başkanı İsmail Ok’un yaptığı açıklamanın satır aralarına, bu tür alım-satım işlerinin eski dönemde de olduğu yansıdı. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Tarık Sürmelioğlu, Başkan Ok’a bir çağrı yaparak eski dönemde yapılan satışların rakamlarını açıklamasını istedi. Başkan Ok açıkladığı rakamlarla 2004 ve 2005 yıllarında o zamanın AKP’li Belediye Meclis Üyeleri Servet Tellioğlu ve Ahmet Kula’nın Fırıntaş’a 300 bin civarında un sattıkları ortaya çıktı.

Hatta Tellioğlu’nun bir zamanlar Fırıntaş’ın başındaki isim olması da durumu Helcavıgül’ün durumuna getiriyordu. Fakat ilginç olan açıklanan tarihlerin 2004 ve 2005 yıllarına ait olmasıydı. Yani neredeyse 6 yıl önce. Eğer Başkan Ok’un elinde daha güncel bir satış kaydı yoksa, Balıkesir’in bu un üreticileri neden o tarihten sonra Fırıntaş’a un satmaktan vazgeçmişler? Öyle ya madem karlı bir iş bu Fırıntaş’a un satmak, 2005’ten sonra söz konusu ikiliyi Fırıntaş’a un satmaktan vazgeçiren nedenlerin de kamuoyuyla paylaşılması gerekmez mi? Ancak AKP’li uncularımızdan ses yok tabi..

Sabri Uğur konuştu

Önceki dönemden de AKP’li meclis üyelerinin 2004 ve 2005 dönemlerine ait un satışları ortaya çıkmadan önce, geçtiğimiz hafta Pazartesi günü, eski Belediye Başkanı Sabri Uğur konuyla ilgili tek bir gazeteye kısa bir açıklama yaptı.

“Ben o topa girmem” diyen Sabri Uğur, “Bizim dönemimizde böyle şeyler olmamıştır. Fırıntaş yönetimindeki hiçbir arkadaşımız hurda kamyonetini, aracını, mülkünü fahiş fiyata Fırıntaş’a yada Belediye’ye satmamıştır” diyerek iddiaları yanıtladı. Ancak un satışının ortaya çıkması bu açıklamadan sonra geldiği için Sabri Uğur’un bu konudaki cevabı henüz kamuoyuna yansımamıştı.

Başkan Ok şeffaflık gösterisinde

Ayna gazetesinin başını çektiği Fırıntaş iddialarının ardından, geçen hafta Belediye Başkanı İsmail Ok ilginç bir hamle daha yaptı ve mal varlığını açıkladı. Durup dururken, kimsenin doğrudan ya da dolaylı sorgulamadığı bir konu da Başkan Ok’un bu davranışı “duygusal tepki” olarak yorumlandı. Genel Yayın Yönetmenimiz Tarık Sürmelioğlu’da İsmail Ok’un bu tepkisine dikkat çekerek köşesinde şunları yazdı:

Fırıntaş vakıası günlerdir her yerde konuşuluyor.. İsmail Ok doğal olarak gerilmiş durumda; her an kopabilir. Ne yaptı?.. Gazetelere açıklama gönderdi, ‘Gümüşçeşme´de bana ait evi sattım, Hasan Basri Çantay mahallesinde eşimin üstüne olan eve kat çıkıyorum’ dedi.
Yani, bir anlamda mal beyanında bulunmuş oldu. Belediye kasasından varsıllaştığını iddia eden mi oldu?.. İhalelerden komisyon alıp hızla zenginleştiği mi ileri sürüldü?.. Ya da kendisiyle ilgili bir yolsuzluk, suistimal, rüşvet iddiası mı ortaya atıldı?..

Tüm bu tartışmaların yaşandığı Fırıntaş konusu farklı yönleriyle yerel gazetelerin birinci sayfalarında 8 manşet, 10 sürmanşet ve 7 birinci sayfa haberi şeklinde yer aldı.

Vali yine sahada

Geçtiğimiz haftanın bu çetrefilli Fırıntaş gündeminin arasında birinci sayfalara yerinde duramayan Valimiz Yılmaz Arslan’ın saha incelemeleri yansıdı.

Vali Yılmaz Arslan aslında iş takibi konusunda oldukça başarılı bir yönetici. Bu güçlü yönünü de kamuoyuyla paylaşmaktan çekinmeyen bir isim. Çalışmaların verimliliğini arttırmanın da iş takibinden geçtiğinin farkında… Vali Yılmaz Arslan, resmi kurumların Balıkesir´de devam eden çeşitli yatırımlarını yerinde incelemek üzere hafta ortasında yine sahaya indi. Arslan, Atatürk Stadı, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Lojistik Köy ve OSB´deki çalışmaları inceledi, yetkililerden bilgi aldı, aksaklıkların giderilmesi gerekenlerin yapılmasını istedi.

Vali’nin bu sahada geçirdiği mesaisi yerel gazetelerin birinci sayfalarında her zaman olduğu gibi geçtiğimiz hafta da yer aldı.

Geçtiğimiz haftanın yerel gündeminde önemli gündem maddelerini yukarıda sıraladık ve Birincisayfa olarak kendi yorumlarımızı da katarak sizlere aktarmaya çalıştık. Bu hafta ise özellikle Ramazan Ayı’nın gelişi ve Sanayi Odası’nın milletvekillerini bir araya getirmesi gündemde önce çıkan başlıklar olacağını düşünüyoruz. Hatta Ramazan Ayı için başlatılan çalışmaların ve Sanayi Odasının toplantısının geçen haftadan itibaren yerel gazetelerde yer alması da söylediklerimizi doğruluyor.

Bu haftalık da Birincisayfa’dan bu kadar. Yazılarımızı her Pazartesi Balıkesir’in en ciddi gazetesi Politika’dan, tüm hafta boyunca kentin güncel haber sitesi www.balikesirpolitika.com ‘dan takip edebilirsiniz. Ayrıca facebook üzerinden Politika ve Birincisayfa hesaplarımızla yaptığımız paylaşımlardan da Balıkesir’in gündemini yakından izleyebilirsiniz.

18 Temmuz 2011

Çarşı Köy Ekmeğine karşı

Hayatta hiç hata yapmamış birisi zaten hiçbir işe başlamamış demektir.
HENRY FORD

Geçtiğimiz hafta Balıkesir kamuoyu ekmek fiyatlarındaki artışı ve beraberindeki gelişmeleri konuştu. Fırıncıların ekmek fiyatlarını 50 kuruştan 70 kuruşa çıkarması, Tüketici Derneğini harekete geçirdi. Dernek zammı haksız bulurken, Fırıncıların zammı pazaryerlerinde satılan köy ekmeğini neden olarak göstermesi ise on yıldan fazladır tartışılan fırın ekmeği-köy ekmeği rekabetini yeniden gündeme getirdi.

Geçen hafta, 11-15 Temmuz tarihlerinde Balıkesir kent merkezinde yayınlanan 10 yerel gazetenin birinci sayfalarını inceleyerek hazırladığımız Birincisayfa bölümümüzle Balıkesir gündeminde öne çıkan konuları değerlendirmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Geçen hafta Balıkesir gündeminde öne çıkan ve tüm haftanın birinci sayfalarını meşgul eden en önemli gündem maddesi hiç şüphesi ekmek fiyatlarına % 40 oranında yapılan zamdı. Ekmek zammı, bugüne kadar Balıkesir’deki kurumların halının altına süpürmeyi tercih ettiği bir sorunun da gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Köylerde üretilip pazarlarda satılan, denetimi ve rekabet şartlarını olumsuz etkileyen köy ekmeği sorununu da böylelikle tekrar gündeme geldi.

Fırıncılar haksız rekabetten dert yanarken, yetkililer köy ekmeğini talep eden Balıkesirlilerle karşı karşıya kalmaktan dert yandı.

Ekmek zammı, geçen hafta Belediye şirketi Fırıntaş’ın içinde yaşadığı sorunların gün yüzüne çıkarmasıyla da önemli bir gündem maddesiydi. Fırıntaş’ta yapılan etik olmayan satın almalara da dikkat çeken haberlerle birlikte ekmek zammı tartışmaları, tüm hafta yerel gazetelerin gündeminde kaldı.

Hafta başından itibaren ise İşbir Sentetik’te çıkan yangın, Balıkesir CHP milletvekillerinin yemin etmesi ve haftanın son günü acısı günü yüreğimize düşen 13 şehidimizin haberleri geçtiğimiz haftanın diğer önemli gündem maddeleriydi.

İşbir’deki yangın

11-15 Temmuz haftasına yerel gazetelerin bir çoğu İşbir Sentetik’te çıkan yangın haberleriyle başladı.

Balıkesir OSB’de çıkan yangın 4 gazetenin manşetinde yer alırken, OSB’deki imkanların yetersizliğine değinen gazetelerden bazıları, olayla ilgili yayınladığı haberlerde yangından OSB yönetimi sorumlu tuttu. Bir başka grup gazeteler ise yangının, önceki hafta yapılan sendikal eylemlerle ilişkili olabileceği kuşkusunu dile getirdiler.

Kuşkuların yöneldiği ve çıkan yangında işçilerin alkış tutuğuna dair söylentilerin asılsız olduğu söyleyen Sendika Başkanı Hüseyin Akyüz ise iddiaları reddedercesine, İşbir Sentetik’in işçilerin “ekmek teknesi” olduğunu söyledi. Yangında can kaybı yaşanmazken büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Ayrıca yangının çıkış sebebiyle ilgili bir de soruşturma başlatıldı.

Önceki hafta Cumartesi günü ulusal haber kanallarının gündeminde de yer alan haber, yerel gazetelerin birinci sayfalarında 4 manşet haber, 1 sürmanşet ve 3 birinci sayfa haberi olarak yer aldı.

Ekmek zammı Balıkesir gündeminde

Geçen haftanın en önemli gündem maddesi hiç kuşkusuz, fırıncıların ekmeğe yaptığı zamdı. Önceki hafta Fırıncılar Odası 300 gr ekmek fiyatını 50 krş’tan 70 krş’a çıkardığını duyurmuştu. Fırıncılar satır aralarında zamma maliyet artışı ve köy ekmeğinin piyasada yarattığı haksız rekabet koşullarını öne sürüyorlardı.

Ardından Tüketici Hakları Derneği (TÜKODER) bir açıklama yaparak ekmek zammının fazla olduğunu, bu zamma Belediye’nin karşı çıkması gerektiğini söyledi ve açıklamayla birlikte tartışmanın fitili ateşlenmiş oldu.

İlk olarak Balıkesir’de ekmek arzını ve fiyatını dengelemek üzere kurulan Fırıntaş’ın Yönetim Kurulu’nun çiçeği burnunda Başkanı ve Belediye Başkanı İsmail Ok’tan karşı açıklama geldi. Başkan Ok, özetle zammın 2008 yılında karara bağlandığını ve o zamanki Belediye yönetiminin buna itiraz etmediğini söyledi. Fırıntaş olarak da zaten 350 gr ekmeği 60 krş’tan sattıklarını, yeni zamla birlikte 350 gr ekmeği 70 krş’tan satmaya devam edeceklerini söyledi.

Belediye Başkanı İsmail Ok, zamma itiraz yolunun kapalı olduğunu çünkü resmi olarak 2008 yılında karara bağlanmış bir kararın itiraz süresinin de dolduğunu sözlerine ekledi.

Ekmek fiyatlarındaki artışla ilgili bir açıklamada Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Mesut Aşanel’den geldi. Aşanel, İsmail Ok’un söylediklerine paralel şeyler söyledi. Zammın 2008 yılında yapıldığı ve Temmuz ayının başından itibaren uygulanmaya konulduğunu söyleyen Aşanel, o zaman alınan zam kararının, Fırıncıların kendi aralarındaki rekabetten dolayı uygulanamadığını söyledi.

TÜKODER: Zam ihtiyaçtan değil, ticaretten

TÜKODER Balıkesir Şube Başkanı Necdet Bayhan’ın tartışmayı baştan açıklamasında, “Ekmeğin, 70 kuruşa satılması, tamamıyla spekülatif bir kazançtır” ifadeleri dikkat çekti. Zira yaklaşan Ramazan Ayı öncesi böyle bir zammın düşündürücü olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.

Yaptığı açıklamada simit ve ekmeğe yapılan zammın haklı bir gerekçesi olmadığını söyleyen Başkan Bayhan, ekmek maliyetini oluşturan temel girdilerde % 40’ları bulan bir maliyet artışının olmamasına rağmen ekmek fiyatının bu derece artırılmasının tamamen ticari kaygılarla alındığını söyleyerek zammın % 10 seviyelerine çekilmesini istedi.

Vali Ekmek Komisyonu Kurulmasını istedi

Ekmek fiyatındaki artışı savunan taraflar ile karşı çıkan taraflar arasında açıklama yarışı devam ederken konuya Vali Yılmaz Arslan da dâhil oldu. Vali Arslan, kamuoyundaki tartışmalar ve Sivil Güçler Birliği Derneği’nin başvurusu üzerine yetkisini kullanarak, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’ne ekmeğin gerçek maliyetinin belirlenmesi amacıyla komisyon kurulmasını istedi.

Bazı yerel gazeteler Vali’nin bu davranışını “sıra dışı” olarak nitelendirirken kurulan komisyonun vereceği karar doğrultusunda tartışmanın Ramazan Ayı’yla birlikte tekrar gündemi daha çok meşgul edeceğini düşünüyoruz.

Fırıntaş’ta neler oldu?

Aslında iki sivil toplum örgütünün ekmek zammına verdiği bu tepkiye özellikle Belediye Başkanı İsmail Ok’un bu kadar tepki vermesi ve ard arda açıklamalar yapması gözden kaçırılamayacak bir refleksti.

Ekmek tartışmaları sürerken, tartışmaların bir tarafında yer alan Fırıntaş’ta yapılan yönetim değişikliğiyle Ahmet Helvacıgül’ün görevini birkaç hafta önce bıraktığının, Başkan İsmail Ok’un yönetimi devralmasının duyulması dikkatleri Fırıntaş’ın üzerine çekti. Ayrıca Fırıntaş’ın hesapların da gözlerden kaçmayan büyük çaptaki zarar, “Fırıntaş’ta neler oluyor?” dedirtti.

Bizzat Belediye Başkanı’nın açıkladığı yıllık hesaplarda büyük bir zararın söz konusu olmasına rağmen Başkan Ok bu zararın makine alımından kaynaklandığını ve bunun da zarar değil aksine yatırım yapıldığı için kar olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Ekmek zammının konuşulduğu basın toplantısında Fırıntaş’ın eski yönetim kurulu başkanı Ahmet Helvacıgül’de söz alarak Fırıntaş’ın hesaplarıyla ilgili şöyle konuştu: "Göreve geldiğimizde ufkumuzu genişlettik, hizmet sektörüne girdik. Hem belediyeye büyük katkılar sağladık hem de istihdam sağladık. 2009 yılında zararımız 188 bin 975 lira, 2010 yılında 404 bin 724 lira, 2011 yılı ilk beş ayın zararı 97 bin 967 lira oldu. Aslında bu zarar gibi gözüküyorsa da bu zarar mali açıdan bir zarar görünüyor”.

Aslında Fırıntaş’taki meselenin sadece hesaplardan kaynaklanmadığı, Fırıntaş’ın bazı satın alma işlemlerinde etik olmayan davranışlarda bulunulduğu, bazı yerel gazetelerin konuyu gündeme taşıması ve Belediye Başkanı İsmail Ok’un Belediye’nin internet sitesinden yaptığı açıklamayla gün yüzüne çıktı. Başkan Ok yaptığı açıklamada, Fırıntaş’ın eski Başkanı Ahmet Helvacıgül’ün kendine ait bir kamyoneti Fırıntaş’a sattığı, bu satışın Başkan Ok tarafından duyulması üzerine satış bedeli olan paranın Fırıntaş’a geri ödendiğini söyledi.

Tüm bu tartışmalardan sonra ise Ahmet Helvacıgül’ün “yoruldum” diyerek görevden ayrılması, uygun olmayan satın almaların yapıldığının ortaya çıkması, kamuoyunun Fırıntaş’la ilgili şüphelerini gidermeye yetmedi.

Tüm bu ekmek zammı tartışmaları ve arkasından gün yüzüne çıkan Fırıntaş’taki uygun olmayan satın almalar geçen haftanın en önemli konusu olarak gündem de yer aldı. Ekmek zammının yapılması, zamma yapılan itirazlar, Belediye Başkanı’nın ve ESOB’un açıklamaları ile Fırıntaş’la ilgili konular yerel gazetelerde 8 manşet, 9 sürmanşet ve 2 birinci sayfa haberi olarak kamuoyuna yansıtıldı.

Şehitlerimiz gündemi değiştirdi.

Perşembe günü ise tüm Türkiye’nin gündemine Diyarbakır’dan gelen acı haber bomba gibi düştü. Silvan ilçesinde çıkan çatışmada 13 askerimizin şehit düşmesi, haftanın son günü yerel gazetelerin birinci sayfalarında yer aldı.

Hafta sonu ise Kuva-yı Milliye Meydanın da yapılan “Şehide Saygı, Teröre lanet” mitingi ise bugünden itibaren yerel gazetelerin birinci sayfalarında yer alacak gibi görünüyor. Bu mitingin bir lise öğrenci tarafından sosyal medya üzerinden düzenleniyor olması ise konuyla ilgili bir başka ilginç nokta.

Bu haftalık da Birincisayfa bölümümüzden bu kadar. Yaz sıcaklarının ve Balıkesir’de genel bir yaz tatili havasının sürdüğü günlerde, yazılarımızla gündemi takip etmeye devam edeceğiz. Yazılarımızı her Pazartesi Balıkesir’in en iyi yerel gazetesi Politika’dan, en güncel ve renkli haber sitesi www.balikesirpolitika.com adresinden takip edebilirsiniz.